Gülçin-Ayser
Annem kadar cesur değilim
- Fotoğraf çekiminde reiki yapıyorsunuz. Anne-kız konseptinde bunu tercih etme nedeniniz neydi?
Gülçin: İkinci seviyede reiki yapıyorum. Anneme yorgun olduğunda, başı ağrıdığında ya da tansiyon problemi yaşadığında reiki yapıyorum. Annem de hiç uyumadığı kadar rahat uyuyor böyle zamanlarda. Ona bir şekilde faydam dokunduğu için mutlu oluyorum ben de.
- Nereden aklınıza geldi reiki’ye başlamak?
Gülçin: Küçüklüğümden beri spritüel kitaplar okuyorum. Hayatıma reiki hocaları girdi ve reiki yapmaya başladım.
Ayser: Gülçin, reiki sayesinde istediği her şeyi yaptırıyor bana!
Gülçin: Yıllar önce bir kitapta okuyup bir şey denemiştim. Tabii ki insanların özgür iradelerine müdahale edilmemesi gerektiğini biliyorum. Neyse yatıyordum. Yerimden kalkmak istemiyordum. Annem de televizyonun sesini çok açmış. “Konsantre olup, anneme bir düşünce göndersem” dedim; “Böylece televizyonun sesini kıssın.” Annem gerçekten de kalktı ve televizyonun sesini kıstı.
- Kızınızın herkes tarafından seviliyor olması size ne hissettiriyor?
Ayser: Her zaman gurur duyduğum gibi şimdi de gurur duyuyorum. Çok ukalalık etmeyeyim ama biz alışığız küçüklüğünden beri Gülçin’in başarılarına. 5 yaşından beri piyano çalıyor. AKM’de hem koroda, hem de baledeydi. O zaman da sahneye çıkıyordu.
- Hayata dair Gülçin’e verdiğiniz en önemli öğüdünüz nedir?
“Dürüstlükten şaşma ve insani değerlerini hiçbir zaman kaybetme” diyorum.
- Annenizle ilgili; “Keşke ben de ... olsaydım” cümlesinde boşlukları ne doldurur?
Gülçin: Annemin elinden bir şey kurtulmaz! Çok da sosyaldir. Ben onun kadar cesur değilim.
- Tek çocuk musunuz?
Gülçin: İki tane de ablam var. Üç anneyle büyümüş gibiyim! Bir kere yazlıktayız. “Anne” diye bağırıyorum dışarıdan. Ablam çıktı cama. “Sen değil. Babamın karısı olan annemi çağırıyorum ben” dedim. Büyük ablamla 13 yaş, ortanca ablamla da 10 yaş fark var aramda.